25.02.2013

Hafta sonu

    Öğrencilik güzel özellikle üniversitede ama tatil dönüşünü evde karşılaştığın manzara pek iç açıcı olmuyor en azından bizim için öyle oldu. Haftasonunu temizliğe ve ev için alışverişe ayırdık neredeyse, arada kalan vakitlerde de proje yaptık. Yani bir insan için de çokta mutlu olunabilecek bir hafta sonu değildi. 5 gün boyunca gelmesini bekledim uyuyacağım ve rahat edeceğim kafama göre davranabileceğim 2 günün hayalini kurarken neredeyse o 2 gün okulu özleyecektim. 
    Bugüne damgasını da semt pazarında ki halimiz vurdu. Dönüşte pazar arabamızdan tek tek dökülen soğanlar insanların bize gülerek bakması bir ailenin sanırım soğanlarınızı düşünürdünüz isterseniz yoldan toplayın demesi ve en son oradaki bir seyyar satıcının bizi ormanda kaybolmamak için arkasında iz bırakan hansel ve gretel'e benzetmsi olaya son noktayı koydu. 
    Bir de bizi bekleyen şekerden bir evimiz olsaydı..

22.02.2013

Küçük bir bakış

    Bugün Bir an göz göze geldik. Bana baktığını hissettim ama neden baktığını bilmiyorum. Anlamıyorum içimden pişman olmanı diliyorum. Ne yaptım diye düşünmeni belki de üzülmeni.O günlerden sonra ilk defa bu kadar uzun baktın. Ne hissettiğimi bilmiyorum ama tuhaf bir duyguydu. Öfkem hala yerinde hemde hiç azalmadan. Ufacık bir hareket görsen belki küçük bir selam versem konuşacaktın belkide bunu bekliyorsun ama benim buna niyetim yok.
    Sonra aklıma bir soru takıldı acaba tekrar konuşsak sana kanar mıydım? Tekrardan denermiydim.? Yoo hayır yapmazdım. Bu tehlikeyi göze almamak içinde konuşmam sana öfkeliyim ve öyle kalmalıyım..


14.02.2013

14 şubat klasiği

    Baktım herkes yazıyor benim neyim eksik bende yazayım dedim. Bugün 14 şubat Sevgililer günüymüş her yerde insanın gözüne sokuyorlar televizyonda mağazalarda afişlerde gazetelerde . Yazılan yazılarda ise bir şeyi fark ettim genel tavır sevginin günümü olurmuş tüm bunlar 1 liralık şeyi 5 liraya satmak içinmiş falan filan... Bende sonuna kadar katılıyorum bir güne bu kadar gereksiz anlamlar yüklemeyi de ayrıca kınıyorum ama merak ediyorum bu kadar insan bu duruma karşıysa kim bu bugün için hazırlık yapan yerler ayırtan hediyeler alan o kadar insan.
    Kadınların geneli hediye beklemediklerini sevgililer gününe önem vermediklerini belirtir ama eli boş gelen erkeğe ince bir tavır yaparlar. Erkeklerinde geneli 14 şubat neymiş ben hediye falan alamam der ama arkadaşlarının yanından ayrılır ayrılmaz kendini çiçekçide bulur çünkü evde kendini bekleyeni bilir. Bir çoğuda  yine kendine yediremez geçerken gördüm aldım der. Hem gururunu korur hemde en büyük tehlike olarak gördüğü kadının tavrından kurtulmuş olur. 
    Bana gelince bugünün benim için dünden farkı yoktu. Gerçi bir sevgilimde yok ama olsa da değişmezdi.( böyle söylüyorum çünkü sevgilim olduğu dönemlerde de durum böyleydi) 
Bir sevgiliniz varsa yada olursa umarım her gününüz 14 Şubat olur. Bir gün için değilde her gün aynı duyguyu paylaşırsınız. Eee tabi umarım bende..

11.02.2013


Pazartesi sendromu

    Her hafta mutlaka yaşarsın küçükken okul sancısı büyüyünce iş sancısı gidilecek yer değişiyor ama o sancı hep aynı. Klasik pazartesi sendromu bugüne yine böyle başladım çalan alarma öfkeli bir bakış attım sonra zorla da olsa yataktan çıkıp keşke bugünde tatil olsa gibi hayallere kapıldım. 
    Aslında herşey o 15-20 dk içinde bitiyor alışıyorsun ve rutin hayata dönüyorsun ama asıl sendrom pazar gecesi başlıyor saatin yavaş geçmesini bekliyorum ama sanki inadına yapar gibi her zamankinden hızlı geçiyor.( en azından bana öyle geliyor.) Gideceğim yeri her ne kadar sevsem de erken kalkmak zorunda kalıyorsam illa bir naza çekiyorum sanki gitmekten başka çarem varmış gibi. Ha birde pazar gecesi o sancıyı çekiyorum.
    Her neyse zorda olsa bir pazartesini daha atlattık darısı uykusuz kalmamayı umut ettiğim (hayal olduğunu biliyorum ama olsun düşünmekte güzel)  diğer günlere...

9.02.2013

Sizler için

    Eski sevgililerimden aldığım yorumları düşünüyorum da bana soğuk ve alttan almayı bilmediğimi ima ederlerdi. Bende ayrılmak için bahaneler yaratmamalarını söylerdim çünkü ben zorluk çıkaran biri değilim bitti denildiğinde sürekli arayan yada ağlayan biri olmadım ertesi gün herşey benim için normale dönüyordu herkes şaşırıyordu tabi bu duruma çünkü onlar ağlamaktan gözleri şişmiş evden dışarı çıkmak istemeyen sürekli sevgilisini (aslında eski sevgilisi ama kabullenemeyen ) anlatan birini bekliyorlardı. 

    Velhasılı her ayrılış hikayem böyle oldu şimdi durduk yere nerden geldi bunlar aklıma bilmiyorum ama bir şeyi fark ettim. Aslında onlar gerçekten öyle hissediyorlardı yani bahane değildi ama bu benim de suçum değildi çünkü ben öyle biri olmadım gerektiğinde (altını çiziyorum bunun gerektiğinde) çok fedakarlıkta yaptım ve bu onları korkuttu çünkü bende onlardan aynısı bekleyecektim.Ve onlar bütün bunları göze alamıyorlardı 'nyks' yaparken iyi güzel her şey mükemmel ama onlar yapınca daha doğrusu onların yapması beklenince olmuyordu.

    Bir gün birlikteliğin gerçekten farkına varan değişmekten  karşısındakine adapte olmaktan korkmayan biriyle karşılaşır mıyım bilmiyorum ama sabırla bekliyorum. Kendim içinde değil vallahi sizleri düşünüyorum..